Katılım ve Gençlik Çalışması

Gençlerin birer yurttaş olarak haklarını bilmeleri, karar alma süreçlerine dâhil edilmeleri ve politika gelişimine katkı sağlamaları günümüz gençlik çalışmalarının yoğunlaştığı temel konular.
Özellikle AB Komisyonu ile Avrupa Konseyinin yürüttüğü program ve projeler vasıtasıyla karar alma mekanizmaları ile gençler arasında yapılandırılmış bir diyalog oluşturulmak isteniyor.
Bu anlamda gençlerin aktif birer vatandaş olarak toplum içinde sorumluluk hissetmeleri Avrupa genelinde üzerinde durulan bir konu.
Özellikle gençlik faaliyetlerinde kullanılan; bilgilendirme, katılım, dâhil etme, sosyal içerme, aktif vatandaşlık gibi kavramlar bu alandaki stratejilerin temellerini oluşturuyor.
Gelelim Avrupa’da kritik bir öneme sahip olan “Gençlerin Katılımı” ile ne anlatılmak istendiğine.
Demokraside olmazsa olmaz bir süreç olarak tarif edebileceğimiz Katılım’ı; “Devlet ile halk arasında haklar ile sorumluluklar çerçevesinde toplumu oluşturan her bir kişi için karşılıklı bir iletişimdir.” şeklinde yorumlayabiliriz.
Bu nedenle toplum içinde öğrenme ve gelişme sürecinde olan gençlerin karar alma süreçlerinde bulunması “Katılım” bakış açısı için önemli bir aşamadır. Gençlerin fikirlerini hayata geçirebilmeleri, öncelikle kendilerine yönetimler tarafından sunulan imkânlar oranında sağlanabilir.
Bu bakış açısıyla yerel yönetimlerden sivil toplum kurumlarına, devlet kurumlarından meslek örgütlerine kadar geniş bir yelpazede gençlerin kendi kararlarını alıp uygulayabileceği platformların oluşturmaları gerekmektedir.
Buradan hareket ederek Avrupa’ya baktığımızda, politika yapıcılar(1), sürdürülebilir bir birlik için azalan genç nüfusa karşı mevcut genç kitleyi sürece(karar alma) dâhil ederek aktif bir yapı oluşturmanın peşinde.
1990’lı yılların başlarında gençlerin katılımına olan ihtiyaçlar neticesinde startı verilen makro boyuttaki program ve projeler buna bir kanıt olarak gösterilebilir(2).
Bu anlamda, bilgilendirmeden(3) gençlerin karar alma mekanizmalarında söz alabilmelerine kadar rol alabileceği bir anlayışla programlar tasarlanmakta.
Katılım Modelleri
Katılım süreçlerine baktığımızda mazisi 50 yıla kadar uzanan bir akademik yazın söz konusudur.
Sherry Arnstein’ın 1969 yılında öne sürdüğü modelde katılımı; katılımsız, göstermelik ve güçlü yurttaşlık olmak üzere 3 seviyede basamaklandırılmıştır.
Sherry Arnstein (1969): A ladder of citizen participation. In: Journal of American Planning, Vol. 35, No. 4, pp. 216-224.
Şekilde de görüldüğü gibi Arnstein, katılımı bilgi verme basamağından başlatmıştır. Ancak bu seviyenin katılım için yetersiz olduğunu ve karar alma süreçlerinde yurttaş temsilinin baskın olması gerektiğini vurgulamıştır.
Arnstein’ın başlattığı akım birçok bilim insanı tarafından geliştirilmiş ve farklı modeller ile katılım konusuna açıklık getirilmeye çalışılmıştır.
Katılım konusuna gençlik penceresinden baktığımızda ise onlar için de benzer süreçler söz konusudur. Bilerek ya da bilinçsiz şekilde bir gençlik kuruluşu ile tanışan genç, bu kuruluşta gönüllülük ilkesiyle başladığı yolculuğun son noktası o kuruluşun yönetsel kararlarına etki etmek olabilmeli. Bir başka örnekle, belki de genç için sadece bir seminere izleyici olarak katılmakla başlayan süreç o genç için bir topluluk başkanı, bir proje sorumlusu ya da bir birim sorumlusu olarak sonuçlanmalı.
Tabiiki bu süreçte genç, kendi fikirlerini karar alıcılarla demokratik bir şekilde paylaşabilmeli. Hatta kararları gençler alıp uygularken gerektiğinde yetişkinlerin desteğine başvurmalı.
Roger Hart (1992): Children’s participation: from tokenism to citizenship. Essay for UNICEF (Innocenti Essay N° 4)
Türkiye’de Gençlik Katılımı
Ülkemiz için henüz yolun başında olan gençlik çalışmaları; devlet kuruluşları, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilmekte.
Gençlik katılımını; Devlet boyutuyla ele aldığımızda henüz göstermelik katılımdan aktif katılıma geçiş aşamasında olduğumuzu söyleyebiliriz.
Sivil toplum kanadını ele aldığımızda ise dernekler; yaygın eğitim ile gençlik çalışması ve katılım konularından istisnalar hariç bihaber durumdalar.
Diğer taraftan ülkemizde gerçekleştirilmekte olan Eramus+ destekli projelerle sınırlı sayıda gençlik çalışması ve gençlik katılımı sağlanabiliyor(4).
Yerel yönetimler açısından baktığımızda ise Gençlik Konseyleri katılım konusunda Türkiye için ciddi bir adım olarak nitelendirilebilir. Ancak bu oluşum üzerindeki genel algının “siyasi” olduğu gerçeği katılımın önünde ciddi bir engel.
Diğer taraftan yerel yönetimler bünyesinde oluşturulan gençlik meclisleri de istisnaları dışında katılım konusunda sınıfta kalmış görünüyor. Elbette bunun temel sebebi tıpkı konseylerde olduğu gibi yapının siyasi bir taraf olarak değerlendirmesi. Ayrıca konseyler ve gençlik meclislerinin faaliyetlerindeki eğitim boyutunun tam bir bilinmezlik içinde olduğunun da altını çizmekte yarar var.
Son olarak gençlik katılımı konusunda siyasi partilerin gençlik kollarının eğitim ve demokrasiyi bir kenara koyarsak gençlerin katılımı açısından belirli bir ölçüde örnek olarak gösterilebilir(5).
Sonuç
Katılımı her yaştan vatandaşın karar alma süreçlerinde fikirleriyle yer alabilmesi olarak açıklayabiliriz. Gençlik katılımını ise çocuk ve gençlerin örgün ve yaygın eğitimde elde ettikleri teorik ve uygulama bilgisini gerçek hayatta kullanma ve bunu yaparken de karar alma süreçlerine “söz bende”, diğer taraftan karar vericilerin de gençlere “söz sende” diyebilmesi şeklinde yorumlayabiliriz.
Bu anlamda gençlik alanında faaliyet gösteren devlet kurumları, yerel yönetimler ve sivil oluşumlar; gençlerin fikirlerini uygulayabileceği, düşüncelerini özgürce ve demokratik bir şekilde paylaşabileceği, liderlik becerilerini geliştirebileceği proje ve programlarla gençlik çalışmalarına yön vermeli, bunu yaparken de demokrasi ve yaşayarak öğrenme ilkelerinden taviz vermemelerinin gerçek anlamda katılımın sağlanabilmesi için belirleyici bir nokta olduğunu söyleyebiliriz.
(1) Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi kıtanın genel siyasetini yürütmektedir.
(2) Hayatboyu Öğrenme Programı, Gençlik Programı, Erasmus Plus programları uzun yıllardır uygulanmaktadır.
(3) Gençlik Bilgilendirmesi Avrupa genelinde uygulanan Gençlik Bilgilendirme Şartı kapsamında yapılmaktadır. İlendirme Eurodesk 1988’den bu yana sürekli gelişen bir gençlik bilgilendirme ağı olarak faaliyet göstermektedir.
(4) AB Komisyonu Erasmus+ program ülkelerinden(tam üye) olan Türkiye’de Gençlik Projelerine 2004-2011 yılları arasında 700 projeye hibe sağlanmış olup, bu projeler gençler tarafından gerçekleştirilmiştir.
(5) Türkiye’de siyasi partilerin gençlik yapılanmasında farklı yönetim yapıları söz konusu olup, gönüllü olarak bu oluşumların içerisinde yer alanlar, il, ilçe komite başkanlığı gibi unvanlarla görev yapmaktadırlar. Bu gençlere sorumluluk verilmesi açısından pozitif olarak değerlendirilebilir. Ancak bu mevkilere getirilen kişilerin seçimle mi yoksa doğrudan parti yönetimi tarafından mı görevlendirildiği konusu gerçek anlamda katılımın olup olmadığı konusunda bizlere fikir verebilir. Ayrıca yapılan faaliyetlerin doğrudan gençler tarafından karar alınıp uygulanıp uygulanmadığı da katılım düzeyinin belirlenmesinde ölçüttür.
Gençlik Çalışması, gençlerin kendilerini gerçekleştirebilmeleri amacıyla gençlerin ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan bir öğrenme ortamının yaratılmasına yönelik yapılan çalışmalar olarak şeklinde tanımlanabilir. Nemutlu, G. (2012). Gençlik Çalışması. Özne Özel Sınıflandırma Modeli. N. Yentürk, Y. Kurtaran, G. Nemutlu (ed). Türkiye’de Gençlik Çalışması ve Politikaları. İstanbul Bilgi Üniversitesi yayınları.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder