Futbolda "İsim Sponsorluğu" Üzerine

Türk futbolunun sağlığının hiç de iyi olmadığı şu günlerde, hem içeride hem dışarıda rekabet gücümüz giderek zayıflıyor.

Son birkaç yıldır yaşanan ve adeta kansere dönüşen yabancı sınırlaması ve sporda şiddet olayları futbolumuzun değerini giderek düşürürken, rakipleri ile Avrupa’da boy ölçüşemeyen takımlarımız, içine düştüğü bu durumdan kurtulmak için farklı gelir arayışlarına girmek zorunda kalıyor. Son yıllarda basketbol takımlarının sıkça başvurduğu yöntem olan İsim Sponsorluğu, Spor Toto Süper Lig ekiplerinin başvuracağı son ekonomik hamle olabilir. Zira Passolig uygulaması ile bu sezon gişeden umduğunu bulamayan Anadolu takımları, kendisini futbolla özdeşleştirme isteği olan “Babayiğit” firmaların desteğiyle bütçelerine katkı sağlayabilir.

Basketbol Örneği!

İsim sponsorluğu konusuna ise ülkemiz hiç de yabancı değil. Özellikle salon sporlarında kulüplerin sıkça başvurduğu bu yönteme, kasaları neredeyse sürekli eksi veren futbol kulüplerinin de gelecekte başvurmasına kesin gözüyle bakabiliriz. Hali hazırda Türkiye 1’inci Basketbol Ligi’nde 9 takımın bir isim sponsoru var. Diğer yedi takım ise doğrudan firma ya da belediye takımları. Spor Toto süper Lig’de ise şuan sadece Kayseri Erciyes ekibi isminin önünde sponsor kullanıyor.


UEFA’nın “Denk Bütçe” ısrarı!

UEFA’nın futbol ekonomisinin çökmesini engellemek amacıyla sürdürdüğü titiz çalışmalar neticesinde bu sezon uygulamaya koyabildiği Finansal Fair Play Kriterleri, artık “Paralı Başkanlar” dönemine son verirken genel olarak amaçladığı “Denk Bütçe” sistemi ile kulüplerin gelir ve giderlerini eşitlemeyi hedefliyor (1).  UEFA, Kriterlere uymayan kulüpleri ise Avrupa kupalarından men etme cezası ile baş başa bırakıyor. Bu durumda takımlarımızın, Avrupa arenasında var olabilmek için gelir getirici farklı taktikleri kullanmaları şart. Reklam, sponsorluk, lisanslı ürün ve gişeden istediği verimi alamayan Anadolu kulüplerinin, kayda değer gelir kaynakları ise transfer, İddaa ve yayın hakları (2).


Son Çare isim Sponsorluğu mu?

Milyonları peşinden sürükleyen futbol endüstrisinde yeni gelir kalemlerine muhtaç olan kulüplerin, ekonomik olarak ayakta kalması için son çareleri elbette isim sponsorluğu değil. Kitleleri peşinden böylesine koşturabilen futbolu kulüp yönetimleri bir ürün olarak ele almazsa önce ligdeki sıralamalarını sonra da futboldaki klasmanlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler. Bu durumda futbolun olmazsa olmaz aktörü olan yöneticiler hedeflerine zirveyi koyduysalar, mutlak surette saha içindeki oyunu kaliteli kılmakla kalmayıp, aynı zamanda saha dışındaki ticari hamlelerini geliştirip, gelirlerini arttırmaları gerekiyor.



  1. UEFA‘nın 2014-2015 sezonunda Avrupa genelinde uygulamaya başladığı Finansal Fair Play kriterleri ile artık kulüpler gelir ve giderlerini dengelemeleri gerekiyor .
  2. Futbol kulüplerinin gelir kalemleri; Lisanslı ürün satışları, yayın hakkı gelirleri, sponsorluk gelirleri, reklam gelirleri, UEFA Performans gelirleri, bilet satış gelirleri, maç günü Gelirleri, TV Gelirleri, Transfer Gelirleri, İsim hakkı gelirleri.