Futbolda Sosyal Rekabet Devri!

Akıllı telefonlar çıktı çıkalı yeşil zemindeki rekabetin bir benzeri sosyal medyada yaşanmakta.



Kulüp-taraftar ilişkisi, yeni medyanın son icadı sayesinde güçlenmeye devam ediyor. Spor severler sosyal medya kanallarıyla artık gönül verdiği renklere çok daha yakın. Kulüpler de bu samimiyeti fırsata dönüştürmenin peşinde.

Mazisi 13 yıl öncesine dayanan sosyal ağlar, kurum ve organizasyonlar için vazgeçilmez bir pazarlama enstrümanı oldu. Önce Web 2.0’ın keşfi ve hemen ardından mobil akıllı telefonların hayatımıza girmesi, iletişim faaliyetlerinin çoğunluğunu internet üzerine taşıdı. Facebook, Twitter, İnstagram gibi kullanıcı sayısının milyarları bulduğu ve hedef kitlenin doğrudan belirlenebildiği bu iletişim platformları eğlence sektörünün bir kolu olan spor için de fırsatlar vadediyor.

Sosyal Ağlar, kulüp-taraftar ilişkisini güçlendirirken; Facebook, Twitter gibi yoğun kullanılan siteler üzerinden yürütülen faaliyetler ve bu ağlardaki paylaşım yelpazesi kulüplere farklı yönlerden katkı sağlıyor. Özellikle futbolda saygınlığı yüksek kulüpler, yüz milyonlara varan takipçileri için kulüp kültürü ve değerlerinden yola çıkarak oluşturduğu kimlik ve hedef kitlenin ilgisini çekecek paylaşımlarla taraftarların kulüple iç içe olmasına imkân tanıyor.

Sahadaki rekabetin bir kopyasının yaşandığı sosyal medya kanallarında, takipçi sayıları aynı zamanda kulüpler için büyük bir prestij meselesi. Spor kulüpleri artık yedi gün yirmi dört saat bu mecrada etkileşim içinde olmak zorunda.

Real Madrid, Barcelona, Manchester United gibi tüm dünyada takipçisi olan kulüpler, taraftarları ile önceleri tek taraflı buluşabilirken şimdiyse sosyal medya marifetiyle takipçilerine istediği anda ulaşabiliyor.  Bu beceri ise sahadaki oyunu tamamlayan birçok yan ürünün oluşmasına olanak sağlıyor. Paylaşılan içerikler, yürütülen kampanyalar ve taraftar katkısı, yöneticiler için ürün pazarlamada manevra kabiliyeti sağlamakta.


“Bal Arıları” Gönülleri Fethediyor!

Avrupa’nın seyirci rekortmeni Borissa Dortmund, bütünleşik biletleme stratejisinin yanında iletişim yöntemleriyle de izleyicilerinin gönüllerini almaya devam ediyor. Her ne kadar ezelî rakibi Bayern Munich’in takipçi sayısının uzağında olsalar da “Sarılar”, 15 milyonu geçen Facebook ve 1,5 milyona yakın Twitter takipçi sayısı ile Bundesliga ortalamasının çok çok üstünde.

“Bal arıları”nı sosyal mecrada bu kadar popüler yapansa içeriklerindeki sıra dışı  paylaşım çeşitliliği. Her maç için Facebook üzerinden etkinlik oluşturan Alman ekibi, takımın tüm gününü kurgusal görüntülerle takipçilerinin  takdirine sunuyor. Futbolcular ve teknik ekiple özel röportajlar, günün ilginç olayları, maç günü fotoğrafları Dortmund için sıradan paylaşımlar olurken onları rakiplerinden farklı kılan ise taraftar odaklı içerik yönetimi yapması.

Hesaplarda paylaşılan içerikler, bazen bir taraftarın kulüple yaşadığı bir anı, bazen tribünde takıma bağlılığını yansıtan bir taraftarın etkileyici yüz ifadesi bazense farklı ülke vatandaşlarından oluşan hayran grupları için çeşitli dillerde yayımlanan mesajlardan oluşabilmekte. Diğer taraftan lisanslı ürün tanıtımı, promosyon ürün çekilişleri, deplasmana özel nostaljik paylaşımlar ve her içeriğin altına yapılan taraftar yorumlarına hızlı ve sempatik cevaplar kulübün sosyal medya iletişim kültürünü oluşturuyor.

Süper Lig’in En Sosyali “Aslanlar”

Spor Toto Süper Lig’de ise sosyal rekabette önde olan ekip Galatasaray. Facebook’ta 10 milyon barajını geçebilen tek ekip sarı kırmızılılar, Twitter ve İnstagram’da da liderliğini sürdürüyor. Aslanların ezelî rakibi Fenerbahçe’ninse Facebook’ta 9.5, Twitter’da 5.5 ve İnstagram’da ise 2.3 milyon takipçisi bulunuyor. Kara kartallar ise Facebook’ta 6, Twitter’da 2.1 ve İnstagram’da 1.1 milyon takipçi ile ülkemizin en çok takip edilen üçüncü takımı. Ligimizdeki asıl sosyal rekabet içerik paylaşımında görülüyor. Kulüpler takım ve sporcuların her bir anını görselleriyle birlikte takipçilerine aktarırken, kullanılan ifade ve söylemlerin özenle seçildiğini söyleyebiliriz; ancak üç büyüklerin sosyal medyada yarışma, promosyon ve çekiliş konusunda Avrupalı rakiplerine oranla geri kaldığını belirtmekte yarar var.


Dünya Markaları Başa baş Gidiyor!

Avrupa’nın ilk beş büyük liginde mücadele eden takımların sahadaki sportif başarı mücadelesi sosyal medyaya da yansımış durumda. En büyük çekişmeyse İspanya’da yaşanıyor. İki dünya markası Real Madrid ile Barcelona 95’er milyon Facebook takipçi sayısı ile dünyada en çok takip edilen kulüp unvanlarını da taşımaktalar.


Mobil Uygulamalar Göz Kamaştırıyor!


Spor kulüplerinin sosyal medyayı kullanmadaki becerileri, akıllı cihazların teknolojik kabiliyet ve yaygınlığının artması sayesinde mobil uygulamalarla desteklendi. Aslında kulüplerin internet sitelerinin mobil cihazlar için yeniden dizayn edilmiş hali olan bu uygulamalar, kullanıcılar için pratiklik sağlamakta. Tasarım konusunda sınırları zorlayan bu özel yazılımlar aynı zamanda taraftarlara zengin içerik vadediyor. Ayrıca kulüpler mobil uygulamalarına mağazalarını da entegre ederek elektronik ticareti daha kullanılabilir kılmanın izini sürüyor. 


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder